Varisin Tipleri Nelerdir?


Varisli damarlar çaplarına göre 3 gruba ayrılırlar.

Telenjiektaziler:
Kılcal varisler olarak da adlandırılırlar. Çapları 0,5-1mm ye kadar olan damarlardırlar. Cilde çok yakın kırmızı çizgiler olarak görünürler. Birbirleri ile bağlantılı olabilecekleri gibi ‘’spider’’ dediğimiz örümcek ağına benzer tarzda da olabilirler. Fiziksel bir probleme yol açmazlar fakat rahatsızlık hissi veya kaşıntı oluşturabilirler.



Retiküler damarlar:
2-4 mm kalınlığındaki damarlardır. Mavi-mor renkleri ile göze çarparlar. Sıklıkla diz arkasında görülebilirler. Beraberlerinde telenjiektazilerde çoğu zaman vardır.


Büyük varisler:
Safen ve parva venleri boyunca uyluk iç kısmı ile baldır iç ve arka kısımlarında görülen, 4 mm den büyük, kolayca fark edilen ve elle de hissedilebilen büyük damar genişlemeleridir. Önemli bir yetmezliğin işaret ederler. Varislerin tüm hastalık bulgularını verebilirler.


VARİS TEDAVİ EDİLMEDİĞİNDE:
Varis, uzun zamanlar boyunca ciddi rahatsızlık yaratmadığından hastaların tedavisini sıklıkla ihmal ettiği ya da ertelediği bir hastalıktır. Oysa diğer hastalıklarda olduğu gibi, koruyucu tedavi ve erken teşhisle birlikte erken tedavi varis tedavisinde de son derece önemlidir. Erken tedavi, hastalığın ilerlemesini engellediği gibi, tedaviyi kolaylaştırmakta ve daha az maliyetle daha etkili sonuçlara ulaşılmasını sağlamaktadır.İhmal edilmiş varisler ise yıllar içinde çekilen ağrıların yanında bacakta hoş olmayan görüntü ve sağlık problemlerine neden olmaktadır. Toplardamarlar içindeki yüksek basınç sebebi ile doku beslenmesi bozulur ve zaman içinde özellikle bilek çevresinde kahverengi- mor renk değişiklikleri oluşur. Daha da ilerlemiş vakalarda ‘’ Venöz ülser’’ yada ‘’ varis yarası’’ olarak isimlendirilen son derece ağrılı bilek çevresi yaralar oluşur. Bu aşamada hastalığın tedavisi oldukça zor, zahmetli ve acı dolu olmaktadır.


Copyright © 2019 | izmirvaris.com